-
1 futur
-
2 prochain
dans le temps ou l'espace gelecek, sonraki -
3 prochaine
dans le temps ou l'espace gelecek, sonraki -
4 future
1 ultérieur gelecek [ɟele'ʤec]2 avant le nom müstakbel [mystak'bel] -
5 aller
Iv i1 se déplacer gitmek2 partir pour gitmek3 mener götürmek◊Ce chemin va au village. — Bu yol köye götürür.
4 İyi veya kötü olmak◊Ça va. — İyiyim.
◊Il va mieux. — Kendisi daha iyi.
5 convenir uymak◊Cette couleur ne lui va pas. — Bu renk ona uymuyor.
IIv auxgelecek zamanla ilgili◊Il va arriver d'une minute à l'autre. — Nerdeyse gelir.
◊Il va pleuvoir. — Yağmur yağacak.
n m1 trajet gidiş [ɟi'diʃ]◊J'ai voyagé debout à l'aller. — Gidişte ayakta yolculuk ettim.
2 billet gidiş bileti♦ un aller (et) retour gidiş dönüş bileti -
6 après
I1 dans le temps sonra ['sonɾa]◊Il est parti après avoir tout rangé. — Her şeyi yerleştirdikten sonra gitti.
◊Il viendra après qu'il aura terminé. — Bitirdikten sonra gelecek.
2 dans l'espace sonra ['sonɾa]◊Prenez à droite après le feu. — Işıktan sonra sağa dönün.
3 après tout nihayet◊Après tout, tu es libre. — Nihayet, serbestsin.
4 d'après -e göre◊D'après lui, il serait parti en voyage. — Ona göre, seyahate çıkmış olacak.
5 demander après qqn birini istemekII1 dans le temps daha sonra◊Je viendrai après. — Daha sonra geleceğim.
2 dans l'espace sonra ['sonɾa]◊Vous tournez juste après. — Hemen sonra saparsınız.
-
7 avenir
-
8 bien que
quoique (suivi du subj.) -e rağmen◊Il viendra bien qu'il soit malade. — Hasta olmasına rağmen gelecek.
-
9 bientôt
-
10 conjuguer
-
11 convenu
décidé kararlaştırılmış♦ comme convenu kararlaştırıldığı üzere◊Il arrive demain, comme convenu. — Kararlaştırıldığı üzere, yarın gelecek.
-
12 convenue
décidé kararlaştırılmış♦ comme convenu kararlaştırıldığı üzere◊Il arrive demain, comme convenu. — Kararlaştırıldığı üzere, yarın gelecek.
-
13 courant
In m1 de l'eau akıntı [akɯn'tɯ]2 électr cereyan3 au courant bilme4 dans le courant de süresinde◊Il viendra dans le courant du mois. — Bu ayın içinde gelecek.
5 courant d'air hava akımıII1 fréquent sık raslanan2 eau courante musluk suyu◊Il n' y a pas l'eau courante dans cette maison. — Bu evde musluk suyu yok.
-
14 dans
-
15 écart
n m1 distance uzaklık2 fark [faɾk]3 à l'écart uzakta4 faire le grand écart balette uyluklar yere gelecek kadar bacaklarını açmak -
16 également
-
17 ici
1 où je suis bura ['buɾa]◊Elle habite ici. — Bayan burada oturuyor.
2 où je montre buraya◊Écrivez votre nom ici. — Adınızı buraya yazınız.
3 par icia burayab yakın yerlerde◊C'est par ici. — Buradan.
4 d'ici peu az sonra◊Il revient d'ici peu. — Az sonra gelecek.
-
18 matinée
n fsabah [sa'bah]◊Il viendra dans la matinée. — Sabah gelecek.
-
19 midi
n m1 milieu de journée öğleyin ['œːlejin]◊C'est ouvert le midi. — Öğleyin açık.
2 12h öğle saati◊Il est midi. — Saat oniki.
◊Il arrive à midi et quart. — Saat onikiyi çeyrek geçe gelecek.
3 le Midi Fransa'nın güney bölgesi -
20 quand
I1 -diği zaman◊Appelle-moi quand tu arrives. — Geldiğin zaman beni ara.
2 quand même herşeye rağmenIIne zaman
- 1
- 2
См. также в других словарях:
gelecek — is., ği 1) Daha gelmemiş, yaşanacak zaman, istikbal, ati Karakteri ve zekâsı gelecek için insana umut ışığı veriyordu. H. E. Adıvar 2) sf. Zaman bakımından ileride olması, gerçekleşmesi beklenen, müstakbel Kız, gelecek baharda yine geleceklerini… … Çağatay Osmanlı Sözlük
gelecek zaman — is., dbl. Fiilin belirttiği zaman kavramının, içinde bulunduğu zamandan sonraya ait olması: Gele, gelecek, gelesi, gelse, gelmeli gibi Birleşik Sözler gelecek zaman görünümü gelecek zaman kipi gelecek zaman sıfat fiili … Çağatay Osmanlı Sözlük
gelecek zaman görünümü — is., dbl. Gelecek zaman sıfat fiiliyle yardımcı fiilin birlikte kullanılmasından ortaya çıkan ve niyet kavramı veren görünüm Gidecek olmak. Gelecek olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
Gelecek İçin Eğitim — Bildung für die Zukunft beziehungsweise türk. Gelecek İçin Eğitim ist eine 2006 von vier deutsch türkischen Großverbänden initiierte Bildungskampagne zur Verbesserung der Bildungschancen von Kindern und Jugendlichen mit Migrationshintergrund in… … Deutsch Wikipedia
gelecek zaman sıfat-fiili — is., dbl. Ad veya sıfat gibi kullanılan, gelecek zaman kavramı veren ve ecek, esi ekleriyle kurulan fiilimsi: Akacak kan damarda durmaz. Göresim geldi gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
gelecek bilimi — is. Küresel bir perspektif içinde geleceği öngörmeye çalışan bilim, fütüroloji … Çağatay Osmanlı Sözlük
gelecek zaman kipi — is., dbl. Fiilin belirttiği zaman kavramının, içinde bulunulan zamandan sonraya ait olduğunu sınırlı bir biçimde gösteren ve acak / ecek ekiyle kurulan kip: Geleceğim, geleceksin gibi … Çağatay Osmanlı Sözlük
çiftçinin karnını yarmışlar, kırk tane gelecek yıl çıkmış — çiftçinin ürünü her yıl bir afete uğrar, o da hep gelecek yıla umut bağlar anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
rüzgâr gelecek delikleri tıkamak — istenmeyen bir durum veya gelişmeye karşı her türlü önlemi almak … Çağatay Osmanlı Sözlük
cana gelecek mala gelsin — canı korumak için mal feda edilir anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
arkın — gelecek yıl, öbür yıl, I, 89bkz: arkun izi gelecek yıl, öbür yıl I, 89 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini